PNR TURİZM’in konforlu araçlarıyla TURGUTLU’ da, çorbalardan, poğaçalara, kahvaltı tabağından, böreklere, pek çok seçeneği bir arada bulunduran uygun bir fırında kahvaltı ile başlıyor. Ardından SALİHLİ üzerinden Manisa’nın tarih kokan şirin ilçesi KULA’ya ilerliyoruz. Volkanik siyah taşlarının bolluğu dolayısıyla, ünlü tarihçi Strabon’un KATAKEKAUMENE (Yanık Ülke) adını verdiği, ve Osmanlı kent mimarisinin en iyi korunmuş örnek kentlerinden biri olan Kula’da, çoğunluğu koruma altına alınmış tarihi evlerin bulunduğu sokaklar adeta bir film seti gibi.. Dar sokaklar, birbirinden canlı renklere boyalı cumbalı Türk Konakları, taş duvarlı Rum Evleri, çukur çeşmeler, camiler, kiliseler, hamamlar bize adeta zamanda yolculuk yapıyormuşuz hissi yaşatacak.. Yapılar arasında rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde yürüyüşler yaptıktan sonra, leblebi, tahin helvası, ekmek alışverişlerimizi yapmak için çarşıda serbest zaman alıyoruz. Ardından yönümüzü, doğanın gözlerimiz önünde adeta görsel bir şölen sunduğu bilinen KULA PERİ BACALARI’ na çeviriyoruz. Yağmur, kar suları ve rüzgarın aşındırarak binlerce yıl boyunca oluşturduğu, Küçük Asya’nın bu en genç volkan konilerine, Kapadokya’ya olan benzerliğinden ötürü “KULADOKYA” denmiş. Başka bir zaman diliminde yaşıyormuşuz duygusunu hissedeceğimiz bu doğal güzellikte fotoğraflarımızı çekerek, UŞAK şehir merkezine doğru yola çıkıyoruz. Burada konuklarımız önereceğimiz güzel bir restaurantta, Uşağın tarhana ve kaburga gibi meşhur lezzetlerinin tatlarına bakıp, tarhana alışverişlerini yapabilecekler. Yemeğin ardından, Dünyanın en değerli hazineleri arasında gösterilen "Karun Hazineleri" ile birlikte yaklaşık 2 bin 500'ün üzerinde eserin sergilendiği Uşak Arkeoloji Müzesi'ni gezmeye gidiyoruz. Bu etkileyici müze ziyaretimiz sonrasında rotamızı Ege’nin bir başka mucizesi; ve Dünya’nın en uzun 2. kanyonlarından biri olan UŞAK ULUBEY KANYONU’ na çeviriyoruz. Belli aralıklarla meydana gelen erozyonların toprağı aşındırması sonucu ortaya çıkan eşsiz kanyon manzarasını arzu eden konuklarımız 150 metre yükseklikteki CAM TERAS’ tan seyredebilir, ve etraftaki kafelerde bu doyumsuz doğa manzarası eşliğinde vakit geçirebilirler. Buradan, geri dönüş yolculuğumuza başlıyor; yolda gerekli molalarımızı verdikten sonra, akşam saatlerinde (yol durumuna göre 21:00-21-30 civarı) İZMİR’e ulaşıyoruz. Bir başka PNR TURİZM gezimizde görüşmek üzere siz değerli misafirlerimizle vedalaşıyoruz.